• Hollanda-Türkiye Ticaret Derneği (NTTF), yeni adını ve Hollanda ile Türkiye arasında Ticari köprü görevinin güçlenmiş konumunu tanıttı

    Hollanda-Türkiye Ticaret Derneği (NTTF), eski adı ‘Hollanda-Türkiye Ticaret Odası ‘nın yerine resmen yeni adını lanse etti. Bu isim değişikliği, NTTF’nin Hollanda ve Türkiye arasında köprü kurma konusundaki güçlenmiş rolünü ve her iki ülkeye dair derin deneyim ve bilgisini vurgulamaktadır.

    Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği, yeni isimle ilgili olumlu görüş bildirmiş olup, bu değişikliğin NTTF’nin ortaklarına karşı şeffaflığı artırmayı ve daha etkili iletişim ve iş birliği sağlamayı amaçladığını belirtmiştir.

    Bu isim değişikliğine hazırlanırken, Türkiye’deki Hollanda temsilciliklerinin ticareti teşvik edici faaliyetlerine dair kapsamlı bir analiz yapmıştır. NTTF uzmanları, aralarında bir yapay zeka iletişim analistinin de bulunduğu ekip ile, iş dünyasının ihtiyaçlarına ve ortaya çıkan fırsatlara dayalı olarak stratejik hedefleri optimize etmeye odaklanmıştır.

    NTTF, Türk pazarına girmek isteyen Hollandalı şirketler için merkezi bir koordinasyon noktası olarak kalmaya devam edecek ve erişilebilir, pratik ve kişisel destek sunacaktır. Rotterdam’daki merkezinden faaliyet gösteren vakıf, Istanbul’daki Holland Trade Center Istanbul (HTCI) ve Turkish Dutch Trade Consulting (TDTC) gibi ticari ortaklarla yakından çalışmakta ve yerel güvenilir hizmet sağlayıcı ağlarını kullanmaktadır.

    İsim değişikliği, 21 Ağustos 2024 tarihinde noter onayı ile yasal olarak gerçekleştirilmiştir. NTTF, Hollanda Ticaret Odası’na 57773599 kayıt numarasıyla tescil edilmiştir.

  • Hollandalı Dev Bisiklet Firmaları Üretimini Türkiye’ye Taşıyor

    Türkiye Bisiklet Endüstrisi İçin Yükselen Bir Merkez

    Hollanda ulusal televizyon kanalında, Türkiye bisiklet endüstrisinde önemli bir rol üstlenmeye başladığıyla ilgili haberlerle gündeme geldi. Hollanda’da, bisiklet üreticisi Batavus ve Sparta’nın son geleneksel bisikletleri bu yaz üretilecek ve ardından üretim süreçleri Türkiye gibi avantaj ve imkan sunan ülkelere kaydırılacak. Bu stratejik hamle, şirketlerin maliyetlerini düşürmeyi ve uluslararası pazar fırsatlarını değerlendirmeyi amaçlıyor.

    Hollanda’nın Simgesi Bisikletler, Türkiye’de Üretilecek

    Bisikletlerin sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda yaşam tarzı olduğu Hollanda’da köklü bir değişim yaşanıyor. Ülkenin en sevilen bisiklet markaları Batavus ve Sparta, üretim tesislerini Türkiye’ye taşıma kararı aldı. Bu karar, Hollanda’nın bisiklet endüstrisindeki uzun soluklu geçmişini ve Türkiye’nin yükselen üretim gücünü bir araya getiriyor.

    Türkiye İçin Yeni Bir Fırsat Kapısı

    Türkiye, yüksek kaliteli üretim kapasitesi, yetenekli iş gücü ve stratejik konumu sayesinde bu şirketler için cazip bir seçenek haline geldi. Türkiye’nin üretim kapasitesi, Batı Avrupa’nın taleplerini karşılayacak düzeye ulaştı. Bu durum, istihdamı artıracak ve Türkiye’nin farklı sektörlerde gelişen etkinliğini kanıtlayacak. Hollanda’nın bisiklet kültürü, üretimdeki bu değişiklikten etkilenmeyecek. Ülke, yenilikçi bisiklet tasarımlarıyla ve bisiklet altyapısıyla dünya genelinde örnek olmaya devam edecek.

    Geleceğin Bisikletleri Türkiye’de Üretilecek

    Batavus ve Sparta gibi köklü markaların Türkiye’de üretilmeye başlamasıyla birlikte, geleceğin bisikletlerinin üretim merkezi Türkiye olacak. Bu durum, ülke ekonomisine katkı sağlayarak Türkiye’nin dünya bisiklet pazarında söz sahibi olmasını sağlayacak. Yeni iş birlikleri ve olanakları sunacak. Hollanda bisiklet devlerinin üretimlerini Türkiye’ye taşıması, Hollanda için yeni bir dönemin başlangıcı sayılıyor. Bu gelişme, Türkiye için sadece büyük şirketler için değil, aynı zamanda küçük firmalar için de yeni iş olanakları sunuyor. Bisiklet yedek parçaları üretimi, bisiklet aksesuarları tasarımı ve bisiklet turizmi gibi alanlarda yeni iş imkanlarının oluşmasını destekleyecek.

     

    Bron video: NOS
  • Yeşil Mutabakatın Avrupa ve Türk şirketlerine etkisi

    Hollanda Ticaret Derneği ev sahipliğinde, Yeşil Mutabakatın Avrupa ve Türk şirketleri üzerindeki etkilerini açıklamak üzere özel bir sunum gerçekleştirildi.

    Toplantıya, İspanya’dan Valensiya ve Türkiye’den Manisa kardeş şehirlerinin Ticaret Odası ve Belediyesi’nden üst düzey temsilciler katıldı. Ayrıca, Rotterdam da faliyet gösteren Holland Trade Center Istanbul kurumu adına Sayın Fred van der Weijde katılım sağlayarak konu hakkında detaylı bilgi verdi.

    Dernek, Türkiye’den gelen ticari heyetlere ev sahipliği yaparak ticari ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır. Bu sayede, şirketler hem rekabet güçlerini koruyabilecek hem de Avrupa’ya ihraç ettikleri ürünlerde yüksek CO2 vergilerini minimuma indirecek çözümler üretebileceklerdir.

    Türk üreticilerin üretim süreçlerini Avrupa yasalarına uyumlu hale getirmeleri için uzmanlara yönlendirme yapılmakta ve onlara Yeşil Mutabakat’ın getirdiği değişikliklere uyum sağlamaları konusunda yol gösterilmektedir.

  • Avrupa Yeşil Mutabakatı Etkinliği – Türkiye

    Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye’nin uyumu konulu panel 8 Mayıs’ta Sakarya Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

    Sakarya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve Avrupa Yeşil Mutabakat düzenlemelerinin Türkiye üzerindeki etkilerini içeren panele, Vergi Müfettişleri Derneği, Uluslararası Ticaret Ağı Derneği, akademisyenler, ihracatçılar ve meslek birlikleri bir araya geldi.

    Dernek yönetim kurulu üyesi ve Türkiye kordinatörü  Leyla de Mos, panele konuşmacı  olarak davet edildi. Hem Hollanda hem de Türk işletmelerinde çeşitli sektörlerde küçük ve orta ölçekli üreticilerle geniş deneyime sahip uluslararası ticaret uzmanı Leyla de Mos, ticaret ve sürdürülebilirlik konularında Avrupa Yeşil Mutabakat yasalarına ilişkin sunum yaptı. Sunumunda şu konulara değindi:

    • Atık sorunlarıyla ilgili eylemler
    • Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti
    • Tekstil için Dijital Pasaport
    • Sürdürülebilir Ürünler için Ekotasarım Yönetmeliği
    • Sürdürülebilir Ürünler Yönetmeliği

    De Mos, tekstil ürün üretiminde ekolojik ayak izinin %80’inin tasarım aşamasında belirlendiğini, bu nedenle AB tekstil üreticilerine daha fazla sorumluluk yüklendiğini ifade etti. 2009 yılından beri yürürlükte olan Ekotasarım Direktifi örneği üzerinden sürdürülebilirliğin finansal faydalarını vurguladı. 2021 yılında bu direktif, enerji maliyetlerinde 120 milyar € tasarruf sağladı ve tüketici enerji faturalarını %10 oranında düşürdü. 31 ürün türünü kapsayan bu önlemin, her bir önlemin maliyetini tekstil ürünlerinin uygun fiyatlılığı ile karşılaştırıldığını vurguladı.

    Mevzuat gerekliliği kapsamında ‘Dijital Ürün Pasaportu’nun önemsenmesi gerektiğini belirterek, “Bu pasaport, ürünler hakkında şeffaf bilgi içermeli ve tamir ve geri dönüşüm için bilinçli kararlar alınmasına olanak tanımalıdır,” dedi ve özellikle inşaat sektöründeki önemini belirtti. Başkan Yardımcısı Peter Wolters, bu gelişmeye 2020 yılında Istanbul Today dergisinde yazdığı bir makalede dikkat çekmişti.

    De Mos, Türk şirketlerinin gerekli inovasyon tedbirleriyle rakiplerine karşı bir avantaj sağlayabileceğini ve Hollandalı ithalatçılar tarafından tercih edilme olasılıklarını artıracağını belirtti. Daha küçük, yerel ölçekte de faydalar sunarak, örneğin, yeniden kullanım için toplanan her 1.000 ton tekstilin 20 ila 35 sosyal iş imkânı oluşturacağını söyledi.

    De Mos ayrıca Sınırda Karbon Mekanizması (CBAM) hakkında bilgi verdi. Bu mekanizmanın, enerji yoğun ürünlerin ithalatına uygulanacak karbon vergisinin üretici maliyetini artıracağına dikkat çekti. 2026 yılında tam olarak uygulanmaya geçilecek olan bu vergi, küresel temiz üretimi teşvik etmede önemli bir rol oynayacaktır. Türk ihracatçılar için bu, rekabetçi kalabilmek adına daha temiz teknolojilere yatırım yapmayı gerektirecektir.

    2023 yılından itibaren, Hollanda vergi otoritesi yabancı şirketlerden belirli malları raporlamalarını talep etmektedir. 1 Ocak 2026’dan itibaren kayıt ve ödeme yükümlülüğü olacaktır. Hollandalı ithalatçılar, ithal edilen elektrik ve çelik, demir, alüminyum, çimento ve gübre gibi malzemelerin karbon ayak izini belgelendirmeli ve raporlamayı şart koşacaktır. Kimyasallar, hidrojen ve plastik ürünlerin birçoğu karbon vergisi kapsamına girecektir.

    De Mos, derin bilgisi ve deneyimi ile Türkiye ve Avrupa arasındaki sürdürülebilirlik ve ticaret diyalogunda önde gelen bir ses konumundadır. Bu etkinlikteki sunumu, kendisinin uluslararası ticaret ve çevresel mevzuatın karmaşık yapısında işletmelere rehberlik eden etkili bir uzman olarak konumunu pekiştirmektedir.

    İki ülke arası farklı sektörlerde, işletmeler ve girişimciler arasında faaliyet göstererek deneyim kazanan De Mos, Hollanda’da hayata geçirilen ‘Holland Trade Center İstanbul’ ile birlikte, enerji ve IT alanlarında ürün ve proje yönetimi ve Türkiye’de dış kaynak kullanımı konusunda uzmanlaşmış, Hollandaca-Türkçe konuşan iş ortağı Fred van der Weijde ile geniş yelpazede hizmet sunmaktadır.
    Daha fazla bilgi için iletişime geçin.

  • Hollanda Türkiye Ticaret Derneği, Holland Door ve Tarım Kredi Holding’den Türk Ürünleri Hakkında Değerlendirmeler

    Hollanda – Türkiye Ticaret Derneği, Hollanda’nın önde gelen sektör kuruluşlarından biri olan Holland Door ile iş birliği yaparak, tarım ve gıda sektörleri başta olmak üzere, Türkiye-Hollanda ikili ticaret ve yatırım ilişkilerine katkı sunacak alanlarda çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca, Türkiye’nin köklü sanayi ve iş birliği organizasyonlarından biri olan Tarım Kredi Kooperatifleri’nin iştiraklerini yöneten Tarım Kredi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Temel Tayyar Yeşil liderliğindeki heyeti, Rotterdam’da bulunan merkezimizde ağırladık. Bu ziyaret, işbirliğimizin önemli bir dönüm noktası olmuştur.

    Bu buluşmada, Hollanda – Türkiye Ticaret Derneği, Holland Door ve Tarım Kredi Holding, tarım ve gıda sektörlerindeki büyüme potansiyelini değerlendirerek, karşılıklı fırsatları ele almıştır. Türk ürünlerinin Hollanda pazarına açılımı, sektörel iş birlikleri ve markalaşma stratejileri gibi konular üzerinde yoğunlaşılmıştır.

    Hollanda –  Türkiye Ticaret Derneği, Türkiye ve Hollanda arasındaki ticaretin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunmayı ve karşılıklı fayda sağlamayı hedeflerken, Holland Door ve Tarım Kredi Holding ile güçlü bir ortaklık geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu işbirliği, her iki ülkenin ekonomik kalkınmasına ve sürdürülebilir büyümesine önemli katkılar sağlayacaktır.

    Gelecekteki çalışmalarımızda, Hollanda –  Türkiye Ticaret Derneği, Holland Door ve Tarım Kredi Holding işbirliğini daha da derinleştirerek, Türkiye ve Hollanda arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu ortaklık, inovasyon ve iş birliği ruhuyla dolu bir geleceğe doğru ilerlememizi sağlayacaktır.

     

     

  • Her sene ekim ayında düzenlenen Hollanda ticari heyet programı bu yılda başarıyla tamamlandı

    Hollanda ortaklı Turkish Dutch Trade Consulting’in Türkiye tarafındaki organizasyonunu üstlendiği programda; Hollanda yaş meyve sebze sektörünün önde gelen firmalarını Mersin ve Antalya’da Türk üreticiler ile buluştu.
    Hollanda Türkiye Ticaret Derneği ve Raad International işbirliği kapsamında gerçekleşen organizasyon, iki ülke arası ticari işbirliklerinin geliştirilmesine yönelik misyonunu oldukça verimli geçen ikili görüşmeler, saha ve fuar ziyaretleri ile başarıyla yerine getirdi.
    İki ülkede de ses getiren organizasyon, Hollanda’nın önemli medyalarında da geniş yer buldu.

    https://www.agf.nl/article/9474737/agf-handelsmissie-naar-turkije-succesvol-verlopen/